ÇHD’ li Tutuklu Avukatlar için Uluslar arası Kampanya
‘Yargılama Durdurulsun’
Dünya’nın çeşitli ülkelerinde Baroların ve çeşitli avukat örgütlerinin kurumsal olarak üye olduğu, 2.Dünya Savaşı sonrası 1946 yılında kurulan IADL ( Uluslar arası Demokratik Avukatlar Birliği) Genel Yönetim Toplantısını Başkent Cezayir’de gerçekleştirdi.
Cezayir Barosunun ev sahipliği yaptığı Amerikalı avukat Jeanne Mirer ‘ in başkanlığında 26-27 eylül tarihlerinde yapılan toplantıya, Arap ülkelerinde tüm baroların çatı örgütü durumunda olan Arap Avukatlar Birliğinin Başkanı Avukat Omar Muhammet Zeni, Hindistan Baroları adına Avukat Raji Sourani, Güney Afrika ve Demokrat avukatlar ulusal birliği adına avukat Krish Govender, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları raportörü İtalyan avukat Micòl Savia, Kostarika hukuk örgütlerine temsilen Avukat Luis Roberto Zamora Holaños , Filipinler Halkın Hakları örgütü adına avukat Edwin Dela Cruz , Wietnam’lı avukat Thanh Le, , Kameron adına avukat Hala Elasmar Kemajua Cezayir Barosu Başkanı Abdelmadjid Sellini ile ÇHD adına Genel Başkan Yardımcısı Avukat Münip Ermiş toplantıya katıldı.
Kriz bölgelerinde insan hakları ihlalleri toplantının birinci gündem maddesiydi. Avukatlara ve insan hakları savunucularına yönelik baskı ve şiddet üzerinde duruldu. Avukatlara baskılar açısından Dünya’da en sorunlu üç ülkenin Kolombiya, Filipinler ve Türkiye olduğu ifade edildi.
Daha sonra Türkiye’de ÇaÄŸdaÅŸ Hukukçular DerneÄŸine yönelik tutuklama ve baskılar konusuna geçildi. Cezayir Baro BaÅŸkanı Abdelmadjid Sellini gündemi açış konuÅŸmasında; ocak ayındaki operasyonu başından beri takip ettiklerini, bu durumu ÅŸiddetle kınadıklarını,Türk Hükümetinin avukatlara yönelik baskı ve tutuklamalarına karşı uluslar arası bir kampanyanın acil olarak baÅŸlatılması gerektiÄŸini, Cezayir Barosunun bu konudaki her türlü giriÅŸimi destekleyeceÄŸini bildirdi.Ardından iddianamedeki suçlamalar konusunda bilgi veren ÇHD Genel BaÅŸkan yardımcısı Av. Münip ErmiÅŸ ÇHD ‘lilerin operasyon öncesi tehdit edildiÄŸini, iddianamedeki suçlamaların tümden avukatlık faaliyetleri ile ilgili olduÄŸunu ifade ederek, suçlamalardan örnekler verdi. İddianamede istatistiksel veri sunularak, ‘istanbulda siyasal nedenlerle gozaltina alinan 470 şüpheliden 288 nin tutuklu avukatlar tarafindan savunuldugunu , bunun % 61 olarak ifade edildiÄŸini ve bu durumda avukat aldığı dava türune göre suçlanmakta, avukat aldığı davaya göre ayni suçu iÅŸleyebilir, denmektedir. Dedi ..Yine aynı ÅŸekilde ‘2011-2012 yıllarında gözaltına alınan 232 şüpheliden 176’sının poliste susma hakkını kullandığı,bu hakkını kullanan süphelilerin tümünün müdafisinin tutuklu avukatlar olduÄŸu’ iddia edilerek bu durum yine örgütsel faaliyet olarak sunulmuÅŸtur. Dedi. Ayrıca yasa dışı yollardan elde edildiÄŸi açık olan belgelerin delil olarak sunulduÄŸunu , ÇHD adına yapılan basın açıklamalarının örgütsel faaliyet olarak görüldüğünü ifade etti.
Arap Avukatlar Birliği Başkanı Omar Muhammet Zeni ise Türk avukatların derhal serbest bırakılması için bir kampanyanın acil başlatılmasının gerektiğini, bunun için Arap Avukatlar Birliği ve tüm Arap Barolarının buna destek vereceklerini belirtti.
Söz alan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları raportörü İtalyan avukat Micòl Savia: konunun BM İnsan Hakları Komisyonun gündeminde olduğunu, zaten Mart ayında bu konuda İstanbul’da bir toplantı gerçekleştirildiğini ve aralık ayındaki duruşma öncesi yine bir raportörün İstanbul’a gideceğini bildirdi.
Diğer ülkelerden gelen temsilciler aynı şekilde acil kampanya görüşünü desteklediklerini ve uluslararası kampanyanın çok güçlü bir şekilde yapılmasının gerektiğini ifade ettiler.
İlk adım olarak ,Kampanya kapsamında öncelikle bir deklarasyon hazırlanması ve bu deklarasyonun uluslar arası alanda tüm baroların ve avukat örgütlerinin imza atması için çağrı çıkarılması , bu çağrıda ÇHD yargılamasının durdurulması ve avukatların derhal serbest brakılması talebinin güçlü bir şekilde vurgulanmasına karar verildi..
Yine kampanya kapsamında Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve Birleşmiş Milletler Örgütüne Türkiye’deki avukat tutuklamalarına karşı acil eylem çağrısı yapılması kararı verildi. Bunun dışında aralık ayındaki duruşmaya güçlü bir avukat katılımı için hazırlıklara başlanılmasına karar verilerek, Tüm Dünya’da bu kampanyanın güçlü bir şekilde duyurulması için her türlü hazırlığın yapılmasının önemi de vurgulandı.