Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesinde 7.7 Mw ve Kahramanmaraş ili Elbistan ilçesinde 7,6 Mw büyüklüklerinde iki deprem aynı gün (06.02.2023) meydana gelmiştir. Deprem, 10 ilde resmi açıklamalara göre altı binin üzerinde binanın yıkımına sebep olmuş ve milyonlarca insanın yaşamını doğrudan etkilemiştir.

Bu iki depremin akabinde ölü ve yaralı sayıları bugün hala kesin olarak tespit edilememiş olmakla birlikte depremin etkilediği coğrafi alanın genişliği, arama kurtarma çalışmalarının yetersizliği ve açık koordinasyon eksikliği gibi nedenlerin de etkisiyle sonucun Türkiye tarihinde görülmedik büyüklükte ve son derece vahim olacağı öngörülebilmektedir.

Her ne kadar deprem akabindeki yönetim krizi depremin sonuçlarını bu boyuta ulaştırmışsa da, bugün ülke genelinde yaşadığımız bu içler acısı tablo aslen ve öncelikle aşağıda bir kısmı sayılan ve soruşturma aşamasında genişletilecek şüpheli kurum ve kişilerin defalarca bilim insanları ve meslek uzmanlarınca uyarılmalarına rağmen alınması gereken hiçbir önlemi almamış olmalarından ileri gelmektedir.

Bu belirtilen sebeplerle, dilekçemizde belirtmiş olduğumuz sorumlular hakkında kendilerine defalarca uzmanlarca uyarı yapılmış olmasına rağmen önlem almayarak ve denetim görevlerini yerine getirmeyerek bu sonuca yarattıkları, bu hali ile olası kast ile insan öldürme, kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarını işledikleri bahsiyle depremin yıkıcı etki doğurduğu Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kilis, Malatya, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Osmaniye savcılıklarına ayrı ayrı olmak üzere suç duyurularında bulunulmuştur.

Uzun yıllar boyunca Türkiye’deki deprem riskine ilişkin bilim insanları ve meslek odaları tarafından uyarılar yapılmış, raporlar yayımlanmış ve çok sayıda çalışma ortaya konulmuştur. Şikayet dilekçelerimiz kapsamında işbu rapor, çalışma ve açıklamaların birçoğuna özet olarak yer verilmiştir. Yetkili ve sorumluları sürekli etkili tedbirler almaya çağıran bu olguların en çapıcı özelliklerinden birisi de depremin gerçekleşme ihtimali olan bölgelerin isim isim ve depremin gerçekleşeceği büyüklüğün niceliksel olarak da gerçekleşen büyüklüğe çok yakın şekilde belirtilmiş olmalarıdır. Tüm bu çalışmalar göz önüne alındığında, depremin gerek büyüklüğünün gerekse de yıkıcı sonuçlarının sorumlular tarafından öngörüldüğü ancak tüm bilgi ve öngörülerine rağmen hiçbir önlem almadıkları açıkça ortaya çıkmaktadır.

Deprem, şiddeti ne olursa olsun, bugün ortaya çıkan yıkımın tek başına nedeni olarak kabul edilemez. Depremin sonucunu belirleyen, Türkiye gibi deprem riski altındaki ülkelerde alınan ya da alınmayan önlemlerdir. Depremin tüm öngörülebilirliğine rağmen mevzuatlar yeterli ölçüde güçlendirilmemiş, kentlerde yapılaşma sorunları çözülmemiş, bina denetimleri yapılmamıştır. Aksine şaibeli ihalelerle mevcut mevzuata dahi aykırı yapılaşmaya göz yumulmuş, denetimler yapılmamış, deprem sınavından geçip geçemeyeceğine bakılmaksızın ruhsatlar dağıtılmaya devam edilmiştir. Bu hali ile ilgili uyarıların gözardı edilmesi nedeniyle ortaya çıkan bu ağır tablonun ihmal yahut taksir olarak nitelenebilmesi mümkün değildir.

Dilekçemiz kapsamında tüm yasal dayanaklarıyla beraber Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı, Yardımcı ve Müsteşarları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, Yardımcısı ve Müsteşarları, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, Bakan Yardımcı ve Müsteşarları, Sağlık Bakanı, Bakan Yardımcı ve müsteşarları, TBMM Bayındır, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı ve Başkanvekili, Karayolları Genel Müdürü, Devlet Planlama Teşkilatı, Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı, Başkan Yardımcıları, AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürlüğü, AFAD Barınma ve Yapım İşleri Genel Müdürlüğü, AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürlüğü Deprem Dairesi Başkanlığı, AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürlüğü Risk Azaltma Planları Dairesi Başkanlığı, AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürlüğü Belirleme ve Önlem Dairesi Başkanlığı, AFAD Bölge İl Müdürlüğü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, İl Valisi, İl Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Şube Müdürlüğü, İl Yapı Denetim Şube Müdürlüğü, İl Belediye Başkanı (atanmış ise kayyımlar), yapı ruhsatı veren tüm kurum yetkilileri ve imzacıları, İmar ve iskan ruhsatı veren tüm kurum yetkilileri ve imzacılar, Denetim yükümlülüğünü yerine getirmeyenler, yıkılan binaların fenni mesulleri, yıkılan binaların şantiye şefleri ve diğer teknik uygulama sorumluları, yapı denetiminde  görev yapanlar, yıkılan binaların mimari, statik, var ise tadilat  ve her türlü plan, proje, resim ve hesaplarının hazırlanmasında, uygulanmasında görev alan kişi ve kurumlar, yıkılan binaların müteahhitleri, soruşturma sırasında ortaya çıkacak diğer sorumlular hakkında her deprem bölgesi için ayrı ayrı olmak üzere suç duyurusunda bulunulmuş ve tüm sorumlular şüpheli olarak belirtilmiştir.

Belirtilen tüm şüphelilerin açıklanan gerekçelerle Olası Kast ile İnsan Öldürme (TCK 81, 21/2), Kasten Öldürmenin İhmali Davranışla İşlenmesi (TCK-83/1-2), Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama (TCK-87/1-2-4) suçları kapsamında soruşturulmaları, haklarında belirtilen maddeler kapsamında cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açılması, şüphelilerin kaçma ve delil karartma şüpheleri göz önüne alınarak tutuklama ve adli kontrol altına alınmaları tarafımızca talep edilmiştir.

Aynı zamanda dilekçemiz kapsamında yıkılan yapıların mimari/statik projesinin, yapıldığı dönem itibari ile yürürlükteki yasalara ve  Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik usullerine uyup uymadığının, statik, betonarme ve mimari projenin,  yapının en önemli taşıyıcı elemanları olan kolon ve kirişlerin donatılarının, kolon ve kiriş kesitlerinin, etriye aralıklarının yönetmelik kriterlerini sağlayıp sağlamadığının, işçilik ve malzeme hatası bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla yıkılan binalardan enkaz kaldırılmadan önce gerekli incelemenin oluşturulacak bilirkişi heyeti ile ivedi şekilde yapılmasını, gerekli numunelerin alınmasını, kurum ve kuruluşlardan gerekli bilgi ve belgelerin teminini içerir delil tespiti talebinde bulunulmuştur.

ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ