Deprem felaketi sonrası halk arama kurtarma çalışmalarına büyük bir fedakarlıkla katılır, devlet kurumlarına ulaşmak, onları çalıştırmak için her yolu denerken, OHAL ilanı ile baskı ortamına meşruluk sağlamaya çalışan  iktidarın faşist ezberini bu afet gününde bile unutmadığını görmekteyiz.

9 Şubat gecesi afetin etkilerini en yoğun şekilde hissettirdiği ve halen devletin sorumluluğunu yerine getirmekte aciz kaldığı Hatay Armutlu’da; Armutlu Koordinasyon Merkezinde kalan ve arama, kurtarma, yardım çalışmalarına gönüllü olarak katılan 2 sosyalistin, iktidarın siyasi polislerince tehdit edildiği bilgisini aldık. “Size burada devrimcilik yaptırmayız, alanı terk edin, sizi burada kaybederiz, kimse de izinizi bulamaz” diyerek  2 gönüllü şahsında yardım çalışmalarına katılan tüm halkı alçakça tehdit eden 2 polis memuru iktidarın rahat koltuklarında oturanlardan güç alarak bu tehditleri savuruyorlar.

Ceset kokularıyla dolmuş Hatay’da, hayatını kaybeden vatandaşların cenazelerini ailelerine teslim etmekten dahi aciz iktidara güvenerek halkı tehdit eden polisler, kendinizi dokunulmaz sanıyorsunuz, sırtınızı sıvazlayanlara güveniyorsunuz. Bu güveniniz boşadır!

Cenazelerle dolu enkazlarda, aradan geçen 4 güne rağmen  tek bir personel dahi gönderilmeyen apartman yıkıntıları devletin acizliğinin ispatıdır.

Bir çadır, bir somun ekmek ulaşmayan, kendi yarasını sararken ölen halkımızın yaşadığı köyler devletin güçsüzlüğünün ispatıdır.

Binlerce insanın katili para babası müteahhitler, sermayedarlar beton mezarlarına gömdükleri insanların cenazeleri üstünde keyif çatarken, kapılarına tek bir polis memuru gidememektedir. İşte iktidarınız bu kadardır, örgütsüz ve yalnız bırakılmaya çalışılan halka sallanan bir sopadan başka bir şey değilsiniz.

Bu devlete güvenmeyin! Bu iktidara güvenmeyin! Tehditleriniz, alçakça kaçırma ve kaybetme imalarınız halkın ve biz avukatların hafızasına kaydedilmektedir. Halk hiçbir tehdidinize pabuç bırakmaz ve bizler de işlediğiniz hiçbir suça sessiz kalmayız. Ağababalarınız, en afili polis müdürleriniz işkence, kaybetme davalarında sanık sandalyelerinde küçülürken; halk, tehdit ettiğiniz sosyalistler ve biz, onların avukatları o kürsülerde dimdik durduk.

Tehditlerinizden, kaçırma ve kaybetme planlarınızdan vazgeçin. Halka saldırmaktan vazgeçin. Gücünüz yetiyorsa, binlerce insanın katili sermayedarları, onları kollayan devletin denetleme görevlilerini yakalayın ve yargılayın. Yok, bizde o güç yok diyorsanız, o zaman ellerinizi halkın dayanışmasından, örgütlü mücadele veren insanlarından çekin. Çekin ki yarın bu iktidar ve yardakçılarından hesap sorulurken sokağa çıkacak yüzünüz olsun.

İktidarın saldırıya geçtiği halkımıza yönelik her türlü tehditte yanınızdayız. ÇHD tüm şubeleriyle yanınızdadır, bize ulaşın. Bu olay ve her türlü faşist saldırıya ve baskıya karşı suç duyuruları başta olmak üzere her türlü hukuki yol tarafımızca takip edilecektir. Failler yargılanana kadar mücadelemiz sürecektir. Halkın dayanışması teslim alınamayacaktır, dayanışmamıza saldıranlar ise yargılanacak ve hesap verecektir.

 ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ